20 Ocak 2016 Çarşamba

Dünyanın Yedi Harikalarından Babil’in Asma Bahçeleri

Dünya’nın yedi harikasından biri. Bugünkü Irak’ın güneyinde bulunan ve döneminde Babil uygarlığının başkenti olan Babil kentindeki kraliyet sarayındaki bahçeler. Babil’in asma bahçeleri, bir dizi zigguratın teraslarında kurulmuş olan çatı bahçeleriydi. Bu bahçeler, kurulan bir sistemle, Fırat Nehrinin suyu bu bahçelere pompalanarak yapılıyordu


Bahçeler, Kral II. Nabukadnezar tarafından yaptırıldı. Efsaneye göre, II. Nabukadnezar bu bahçeleri, Asur Kralı III. Adadnirari’nin annesi olan Kraliçe Sammu-ramat’ı veya anavatanını ve yeşilliği özleyen Medialı karısı Amytis’i avutmak için yapmıştı. Babil’in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil’deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil’in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. Babil’in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır.

Bahçeler, Kral II. Nabukadnezar tarafından yaptırıldı. Efsaneye göre, II. Nabukadnezar bu bahçeleri, Asur Kralı III. Adadnirari’nin annesi olan Kraliçe Sammu-ramat’ı veya anavatanını ve yeşilliği özleyen Medialı karısı Amytis’i avutmak için yapmıştı. Babil’in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil’deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil’in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. Babil’in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır.


 

18 Ocak 2016 Pazartesi

İstanbul’daki Belli Başlı Tarihi Eserler

Türkiye’de tarih denilince akla gelen ilk şehir İstanbul’dur. Nitekim sadece özel olarak sorulan bu soruda sadece bizim ülkemizde değil dünyanın bir çok şehrinde yabancı bir insana sorsanız gerek dini inanışlarına gerekse destansı mücadelerin yaşandığı şehir olarak şüphesiz İstanbul cevabı almamız mümkündür.


Tarihi sahnede böylesine rol üstlenmiş adete tarihi temsil yetkisine sahip bir vekil gibi günümüzde halen da geçmişin izlerini o günkü gibi yaşatan bu şehirde bir çok tarihi şahit bulunmaktadır.


Yaptığım birkaç araştırmada bir tek nefeste okunabilecek İstanbul’da yer alan belli başlı eserleri bir araya getirdim. Çok fazla vaktim olmadığı için detaylı bir şekilde açıklayamadım ama ilerleyen zamanlarda fırsatım olursa yine bu başlıkları sizlere geniş bir şekilde açmayı düşünüyorum.


İstanbul; Doğu Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi eserlerini bir arada toplamış bir kenttir. Doğu Roma’dan (Bizans) başta Ayasofya, Aya İrini gibi Bizans kiliseleri (İstanbul’un fethinden sonra bu kiliselerin büyük çoğunluğu camiye çevrilmiştir), Bizans sarayları, Bizans sarnıçları, su kemerleri, surlar, meydanlar, dikili taşlar ve hippodromu günümüze ulaşan eserlerdir. Osmanlı dönemine ait Erken Dönem, Klasik Dönem, Barok, Rokkoko, Ampir ve Neo-Klâsik üslupta dini yapılar, namazgâhlar, sıbyan mektepleri, kervansaraylar, su yolları, mevlevihaneler ve dergâhlar, medreseler, hanlar, hamamlar, çeşmeler, sebiller, imarethaneler, darüşşifalar, türbeler, tarihi mezarlıklar, kaleler, köprüler, saraylar, kasırlar, yalılar, konaklar ve Türk sivil mimari örneklerini yansıtan eserler, Cumhuriyet dönemi anıtları, binaları günümüze gelmiştir.


Ayrıca uygarlık tarihinin tüm eserlerini bir araya toplayan müzeler de yine bu kentte bulunmaktadır. Fırsatınız ve yolunuz düşerse mutlaka uğramanızı bu yerleri görmenizi tavsiye ediyorum. Ülkemizin tarihi zenginliklerine sahip çıkmalı ve esas olan tarihi kendi gözlerimizle tanık olarak öğrenmeliyiz.