26 Şubat 2016 Cuma

Eminönü Tarihi Yapılar Turu

Hobyar Camii (Mescidi)


Postane binasının hemen arkasında, genellikle insanların gözünden kaçan Hobyar Camii var. İlk olarak XV. yüzyılın ikinci yarısında Emir Hobyar Hoca tarafından yaptırılan cami zamanla harap olmuş. Büyük Postane’nin yapıldığı dönemde Vedat Tek tarafından yeniden inşa edilmiş. Kütahya çinileriyle süslenmiş altıgen caminin Suriye’dekilere benzeyen tek şerefeli bir minaresi var.


Vlora Han


Eğer Büyük Postane’nin merdivenlerinde durup sağınıza, gara doğru bakarsanız Art Nouveau tarzının en iyi örneklerinden birini, Vlora Han’ı görürsünüz. Gül ve birbirine dolanmış çiçek şeklindeki taş süslemelerle hemen göze çarpan binaya olağanüstü zarafetteki işçiliği nedeniyle hayran kalmamak elde değil. İstiklal Caddesi’ndeki Botter Apartmanı gibi Vlora Han da bakımsız. Üzerindeki tabela kirliliği ise ayrı bir problem.


Yeni Postane Caddesi’nden Mısır Çarşısı’na doğru yürürseniz I. Ulusal Mimari üslubunda yapılmış Yapı Kredi Bankası binasını görürsünüz. Tam karşısında ise daha ağırbaşlı, Alman tarzını yansıtan ve August Jachmund tarafından 1890’da yapılmış eski Deutsche Bank binası var.


Birinci ve Dördüncü Vakıf Hanları


1910’larda Mimar Kemaleddin Bey, Sirkeci ve Eminönü arasında i. Ulusal Mimari Akımı’nın İkinci büyük adımlarından birini atmış ve İstanbul’un ilk modern ofis binalarını yapmış. İlk lokumun yapıldığı Ali Muhiddİn Hacı Bekir dükkanının karşısında yer alan Dördüncü Vakıf Han ayakta kalan iki binanın daha göze çarpanı.


  1. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından, han işgalci Fransız ordusunun merkez bin, olarak görev yapmış. Daha sonraki dönemlerde gözden düşerek tinercilerin bağına dönüştü, ta ki 2005’te elden geçirilip World Park Hotel adıyla açılana kadar. Postane binasında olduğu gibi her sinde kubbeli odaları olan hanın giriş katında ayrıca orijinal bir de hamam var.

Birinci Ulusal Mimarlık Akımı


Mimar Kemaleddin (1870-1927) ve Vedat Bey’lerin (Vedat Tek, 1873-1942) öncülük ettiği ve 1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyetle birlikte ortaya çıkan yaklaşım, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Türk mimarlığını da etkilemiş. Selçuklu ve Osmanlı tarzlarından değişik unsurları bir araya getirip tamamen farklı bir üslup yaratan bu mimari akımda genellikle asma tavanlar, kalın lanset pencereler, cephede kullanılan seramik paneller, yarım küre şeklindeki süslere sıkça rastlanıyor. Kemaleddin Bey’in portresini 20 TL’lik banknotların arka yüzünde görebilirsiniz. Büyük Postaneden başka, bu akımın diğer güzel örnekleri arasında Atmeydanı’ndaki Tapu Kadastro ve Rektörlük binaları, Sultanahmet’teki Four Seasons Hotel ve Sütlücedeki Kongre Merkezi var.


Türkiye İş Bankası Müzesi


Postane binası ve Yeni Cami arasında, güzel mimariye sahip birçok XIX. ve XX. Yüzyıl yapı günümüzde bazı bankaların şubelerine ev sahipliği yapıyor. Tarihi 1898’e dayanan Türkiye İş Bankası binası ise ilk yapıldığında Önce postane sonra da paket ayırma ofisi olarak hizmet vermiş.


1928’den beri bankaya ait olan yapı günümüzde müze (pazartesileri kapalı) olarak işlev görüyor. Sergideki eserlerin sadece bankacılık düşkünlerinin ilgisini çekeceği düşünülebilir ama çocuklar muazzam kapılardan geçerek kasalara girmeyi ve insanların geçmişte neleri sakladıklarını görmeyi eğlenceli buluyorlar. Caddenin tam karşısındaki Garanti Bankası Binası semtin en güzel eserleri arasındadır.


Liman Han


Yalı Köşkü Caddesi’ndeki Liman Han, Vedat Tek tarafından 1907’de yapılmış, cephesinde muhteşem çiniler var. Yolun sonundaki Hidayet Camii’ni, Alexandre Vallaury, 1887’de eski, ahşap bir caminin yerine inşa etmiş.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.